23 Ocak 2016'da yaptığımız yayın o kadar plansız,o kadar düzensizdi ki "Yayını başlat" tuşuna basana dek yayında ne söyleyeceğimi hiç düşünmemiştim. Ve ancak o kadar güzel olabilirdi yapılacak bir iş. Ömer ve Ertuğrul ile yaptığımız yayını gelişiminden itibaren her şey bir anda oldu. Art arda gelen iki telefonda karşı taraftaki iki farklı ses aynı istekle aramıştı: "İstanbul'dayım haydi yayın yapalım!" E yapalım anam dedik,iyi ki de dedik bence.
Yayını izler ya da aynı ekiple kurulmuş başka bir yayına denk gelirseniz nasıl bir düzensizlikten ve uçurtma misali ordan oraya savruluştan bahsettiğimi anlarsınız,neyse önemli olan bu değil; önemli olan neler konuştuğumuz,kendimize neler çıkardığımız.
- Her zaman herkese karşı iyi olmanın bir anlamı yoktur,gerektiği yerde,hak edene hak ettiği gibi davranmak gerekir; bu kötü olmak anlamına gelse dâhi.
- İkili ilişkilerde umursamayan taraf olmak,umursayan taraf olmaktan daha yararlı olabilir.(Umursuyor olsanız bile umursamıyor rolü yapmanız da caizdir :P )
- İnsanın üzülmesi gereken son konu sevgilisinden ayrılma durumudur. (Bknz: Dediğimi yap yaptığımı yapma)
- Kafanızın içinden 'kaçmak,uzaklaşmak,gitmek,ayrılmak' fikirleri geçtiğinde bunun bir içgüdü olduğunu hatırlamalı ve içgüdülerinize güvenmelisiniz. Aksi halde 'keşke o anda onu yapsaydım,şunu yapsaydım' durumu söz konusu olacaktır.
- Küfür edilmeyi hak eden herkese küfretmelisiniz,hatta mümkünse telefon açılabilir,yüzüne karşı edilebilir.
- Her ince ruhlu adam bir şiir ezberleyebilmelidir.
- Rakı; rakı içmenin adabını bilen adamlarla içilmelidir.
- Sürprizler can sıkıcıdır. Ya da can sıkıcı olabilir.
- Başlangıçları ve vedaları biz hiç sevmedik,siz de sevmeyin.
- Kendinizi anlatmanıza hiç gerek yok,bırakın sizi karşınızdakiler keşfetsin,siz sadece yanlış anlaşıldığınız yerleri düzeltin. Zaten anlatsanız da anlatmasanız da yanlış anlaşılacaksınız.
- İnsanların bir 'Deneme Süresi' ve ilişkilerin birer 'Son Kullanma Tarihi' olduğunu unutmayın.
- Her zaman açık konuşun,dünyada yeterince mırın kırın eden,ne istediğini bilmeyen insan var;siz onlardan olmayın.
- Ergenlik döneminizde kendinizi halka çok mâl etmeyin. Siz anlarsınız ne demek istediğimi,açmayacağım.
- Evet/Hayır cevaplarınızda cevabınızı kendinizden emin söyleyin. Hayır'ları "Haaayır" diye uzatmayın,kürekle ağızınıza vurdurmayın!
- Mutluyken;üzgün kafa için,üzgünken; mutlu kafa(ya da kafayla) için yazılmış şarkıları dinleyin.
- Hiçbir şeyin sonsuza dek sürmeyeceğini aklınızdan çıkarmayın. Mutsuzluğun da,mutluluğun da.
- Bir insanın laneti olmayın,bir insanın 'lanetini' almayın,bir insanın lanetinin size bulaşmasına sizi 'taşıyıcı' konumuna getirmesine izin vermeyin. (Bknz.Virüs,mikrop taşıyıcılığı)
- Rüzgarın bir anda tam tersten esebileceğini unutmayın.
- Ve elbette: biz insanlar asla rüzgar olamayız ama; rüzgarın gemiyi batırıp batıramayacağına veya hasarın büyüyüp büyümeyeceğine biz karar verebiliriz. (Bilal'e anlatır gibi: Rüzgar:Hayat,gemi de sen,senin kişiliğin,düzenin,psikolojin)
Oldu o zaman,standartınız bol olsun!
Arka plandaki turuncu rengin üstüne gelen şekilli şukullu yazı fontunun ne kadar da göz yorduğunu düşünürken , yazdıklarının ne kadar da doğru olduğunu anladım . Neyse o bu değil de , çıkar şu üstündeki ne dediğin anlaşılmıyor .
YanıtlaSilTuruncu renge ve yazı tipine bir şeyler ayarlarız elbette ^^
YanıtlaSilGeri kalan her şey için teşekkürler ve deeee mastercard.
Ha unutmadan "Yeri gelmişken" Mutluyken;üzgün kafa için,üzgünken; mutlu kafa yazılmış şarkıları dinlemeyi unutma .
YanıtlaSil