İnsan canının acısıyla pekçok şeyi söyleyebiliyor,hele de benim gibi içine kapanık durumda kalmak zorundaysa. Şu halde yapılacak en yararlı şey her şeyi yakıp yıkmak,ortalığı dağıtmak olsa gerek;gitmek,uzaklaşmak. Herkesin de söylediği bu ya...
Ama dinlemiyorum,öyle bir kalın kafalılığım var,kendi istediğimi yapıp ne olacaksa sonucunda "Ben yaptım,kendime yaptım" diyebilmeliyim.
Ve ben içinde bulunduğum savaştığım durumdan şunları öğrendim:
- Sevmek asla sevilmeye bağlı değilmiş.
- Sabır zorla kazanılan bir erdemmiş.
- İnsan sevmek uğruna,o güzel duyguları yaşatmak için pekçok şeyi,sırtına saplanılan hançeri de,yüzüne vurulan cümleleri de görmezden gelebilirmiş.
- Çok sevmek genelde kaybettirirmiş.
- Karşındaki insanı değiştirmeye çalışmak boş bir uğraşmış.
- Bir insanın sesini özlemek dünyanın en büyük özlemiymiş.
- Ne olursa olsun,canını ne kadar yakarsa yaksın,gözyaşı öfkeni bastırabilirmiş.
- İnsan "ben hiç ağlayamıyorum" dememeliymiş
- Öfke ve alkol karışımıyla yayın yapılmamalı,konuşulmamalıymış.
- "Daha kötü durumda olmak da vardı biliyorum ama şu anda hissedemiyorum ulan,yaşadığımı hissedemiyorum,uyandığım günün kıymetini bilemiyorum" demek de varmış.
- İnsan yaşattığını elbet yaşarmış.
- Haklı olmayı sevmiyormuşum
- İnsan ağlayamayınca öfkelenir,öfkesini gözyaşına çevirip o öfkeden kurtulabilirmiş
- Hiçbir kayıp kendini kaybetmek kadar ağır değilmiş
- Alışmak,bağlanmak,sevmek de insana kötü şeyler hissettirebilirmiş
- Konuşmanın anlamsız kalacağı anlar olabilirmiş
- İnsan hiç unutmayacağı -ve tekrarlamayacağı- bir hata yapabilirmiş
- Beklenmeliymiş
- İnsanlar ilk şanslarında her zaman hata yaparmış,bu bir kuralmış
- İntihar üzerine ciddi ciddi düşünülebilirmiş,ama işe yararlılığı asla olmayacakmış
- "Hatrına" çok şey yapılabilir,katlanılabilirmiş
- Sorunu görmezden gelmek,çözdüğünü zannetmek,o sorunla yüzleşip savaşmaktan her zaman daha kolaymış ve en popüler olan seçenekmiş
- Duygusal dengenizin alt-üst olması sizi fiziksel olarak da çökertebilir,hasta edebilirmiş
- İnsan uyumak isteyip de uyuyamayabilirmiş -hem de haftalarca-
- Bazen kendinizi bir fotoğrafa sarılıp uyuyacak kadar çaresiz hissedebilirmişssiniz
- Özlemenin gerçek anlamı çok ama çok başkaymış
- İntikam üzerine düşünebilir fazla vakit harcanabilirmiş,ama bu iş asla bir şey getirmeyecek boş bir iştir
- İnsan her şeye rağmen gülebilirmiş lâkin nasıl?
- Kaçan fırsat büyük bir ukte,hep merak konusu olabilirmiş -ama bunu değiştirecek bir şey de yok-
- İnsanlarla aranız her şeye rağmen düzeltilebilirmiş
- Farklı yapsaydım ne olurdu sorusu boş bir soruymuş
- Güçlü görünmeye çalışıp kendini rezil etmek de varmış(bknz. yayın)
Bazen ne yapacağını bilmediğinde oturup izlemek ve duruma göre hareket etmek ama asla ve asla hissettiğinin dışına çıkmamak en güzeliymiş çünkü elimizde bize ait olan ancak duygularımız var,onlara sıkı sıkı tutunmak en iyisi.
Allah standarttan ayırmasın,bol şans!
Sevmekle, aşkla ve ayrılıkla ilgili kendi yaşantılarını paylaşmışsın. Yüreğine sağlık Kenan, blogundaki yazılarını severek okudum.
YanıtlaSilBu paylaşımların çok değerli çünkü hepsi de tek ve özel. Her insan
sevgiyi, aşkı ve ayrılığı tek ve kendine özel yaşar. Bu teklik ve özel
olma durumunu yaratan şey, aşka sevgiye ve ayrılığa yüklediğimiz anlamlar,
bunlara ilişkin duygularımız/hislerimiz ve bunlarla başaçıkmak için yaptığımız davranışlar.
Aşk, sevgi ve ayrılıkla ilgili farklı düşünüyor, farklı davranıyor, ve farklı hissediyor olsak da aslında hiçbirimiz sevdiğimizle kurduğumuz ilişkiye bir ömür biçerek ve bir son kullanma tarihi yazarak başlamıyoruz. Sonsuza dek bir arada olmak için kuruyoruz ilişkilerimizi. Bazen bu amacımıza ulaşıyoruz. Bazen büyük hatalar yüzünden bazense basit nedenlerden bitirmek zorunda kalıyoruz.